Türkiye’de bugün hala finansal piyasalar denince akla sadece konvansiyonel bankalar gelmektedir. Ancak, farklı ülkelerde mevduat ve yatırım bankaları ayrımından tutun büyük kredi kooperatiflerine, yatırım ortaklıkları ve risk sermayesinden sigorta şirketleri ve varlık yönetim şirketlerine, broker ve mortgage şirketlerinden yerel ve bölgesel kredi birlikleri, finansal kurum ve bankalara kadar çok geniş finansal kurumlar ağından bahsetmek mümkündür.
Büyümenin ve reel üretimin finansmanı için kullanılan standart ve basit banka kredileri veya Eurobond tipi ve yurt dışında (yabancı para cinsinden) ihraç edilen değerli kağıtlar üzerinden yapılan konvansiyonel borçlanmalar sadece geçici, yamama kaynak yaratma çabalarıdır. Öz finansmana dayanmayan, uzun vadeli reel maliyeti nispeten çok daha yüksek seyreden bu tip dış finansman kaynakları; orta ve uzun vadede daha çok dışa bağımlılığı da beraberinde getirir. Bu durum, borçlanan ülkelerin, döviz ihtiyacını gidermek için daha ciddi zorluklar ve izledikleri politikalar noktasında; uluslararası kuruluşların reçetelerine bağımlı kalınması sonucunu doğurmaktadır.
Bu analiz bu amaçla prosper ve lendingclup gibi p2p platformlar üzerinden yürütülen birebir borçlanma imkanları gibi bireysel fonlardan mikro-kredi ve halka arzlara, alınan makine ve ekipmanların taksitler halinde ödenmesi esasına dayanan varlık finansman metotlarından kredi birlikleri ve risk sermayesine, kitlesel fonlamadan İslami finansa kadar geniş bir ilgi ve uygulama alanı olan alternatif finansman kaynaklarına tekrar dikkat çekmeyi amaçlamaktadır.
Yenilikçi ICO tipi kamu finansman yöntemlerinin canlandırılması, katılım bankaları, kitlesel fonlama ve kalkınma bankaları gibi yeni kurumsal yapı örneklerine birer alternatif uygulama olarak kısaca odaklanılmaktadır.
Analizin hepsi: https://setav.org/assets/uploads/2019/09/A294.pdf
