• @bilalbagis
  • Blog posts
  • EkonomiPolitik
  • Gündem ve Gezi
  • Tweets by ‎@bilalbagis

EcoPolitics Café

~ Economics, Politics, Travel, Miscellaneous… / Ekonomi, Politika, Gezi, Gündem…

EcoPolitics Café

Monthly Archives: March 2019

Sivil toplum kuruluşlarının (STK’lar) önemi üzerine…

17 Sunday Mar 2019

Posted by biba in Uncategorized

≈ Leave a comment

…

Bu dergi aracılığıyla, bunca değerli hemşerimiz; köylümüz ve akrabamız ile iletişim kurabilmenin, bu vesileyle sizlerle birlikte olmanın mutluluğunu ifade etmek isterim öncelikle…

Bingöl için, büyük aile ve akraba çevremiz, kendi köyümüz ve bölgemiz için atılan her yeni adım, yeni fikirler bizi de heyecanlandırıyor doğrusu. Ortaokul yılları ve sonrası, İstanbul’a taşınmıştık ve ben de adım adım uzaklaştım Bingöl’den. Ama gelebildiğim her kısa tatilde, Bingöl’ün havası, iklimi ve doğasının ruhumuza nakış nakış işlendiğini hissederdim. Son 2-3 yılda, Bingöl, İstanbul ve Kaliforniya arasında mekik dokurken; zaman zaman katılma fırsatı bulduğum taziyeler, düğünler ve farklı etkinlikler ile bu dergi gibi yeni vesilelerle sizlerle tekrar ile itişim içinde olmak beni ziyadesiyle mutlu ediyor.

STK’lar

SeyfanDer gibi STK’lar, bireylerin tek başlarına dile getiremedikleri sorunları; bir başlarına kalkışamadıkları çözüm yollarını, bir grup olarak çözüme kavuşturma amacıyla yola çıkan dinamik örgütlenmelerdir. Toplumun, ailelerden biraz daha büyük bu küçük yapı taşları, kaynaşma ve dayanışma kadar; sosyal sinerjinin ve iş birliği yoluyla belli sorunların çözümü yolunda yol alınması için önemli bir araçtır.

STK’lar, toplumda sinerji yaratmak, sosyal sermayeyi beşerî ve fiziki sermaye ile birleştirmek için önemli fırsatlar sunar. Bununla birlikte, milletin vicdanını temsil eder ve iş birliği, ortaklık kültürünün oturması için önemli bir misyon üstlenirler.

STK’lar aynı zamanda toplumda demokrasi kültürünün, çoğulculuğun da ne kadar oturmuş olduğunun birer kanıtıdır. Toplumun birlikte hareket etme kültürü ve dayanışmasının bire-bir yansımasıdır.

Ancak, bunlarla birlikte; köylerin, kasabaların, ilçe ve şehirlerin ve hatta ülkelerin, bilgi ve kültür birikimini bir bütün olarak yükseltme amacı güdecek her faaliyetin, sorumluluk bilinci ile üstlenilmesi de STK’ların öncelikleri arasına girmeli.

Dayanışma kültürünün, taziyeler, bayramlaşma ve yardımlaşma gibi sosyal sorumluluk projelerinin üstlenilmesi, şüphesiz STK’ların önemli faaliyetlerinden biridir. Ancak, STK’ların, sadece yardımlaşma ve dayanışma faaliyetlerini aşarak; ilin potansiyelinin ortaya çıkarılması ve araştırma-geliştirme faaliyetlerinin de öne çıkarılması önemlidir.

İlin, bilgi ve kültür birikimini bir bütün olarak yükseltme amacı güdecek her faaliyetin, sorumluluk bilinci ile üstlenilmesi de STK’ların öncelikleri arasına girmeli.

Ancak, tabii ki, bunun kadar; iş ahlakı, erdem ve fazilet sahibi yeni bir neslin yetiştirilmesi ve toplumun değerlerini özümsemiş; kültüründen kopmadan, çevresini ve içinde yaşadığı toplumu da aşmayı görev bilen, girişken ve pro-aktif bir gençliğin önünün açılması da bu anlamda oldukça önemlidir.

İlin temel ekonomik ve sosyal sorunlarının, ilgili yerel ve merkezi idarelere /mercilere usulünce aktarılması ve çözüm yollarının aranması noktasında da, herkesten önce, STK’lar görev ve sorumluluk üstlenmelidir.

SeyfanDer’in varlığı ve güçlü durması bu yüzden önemlidir!

Bingöl’deki STK’ların, bu anlamda önemli sorumluluklar üstlendikleri; hatta, çoğunlukla sorunları bizzat kendileri inisiyatif alarak çözme yoluna gittikleri herkesin malumu. Ancak bu konularda da, batıdaki misyonu, fonksiyonu ve ağırlığı üstlenme ve bir baskı ve temsilci unsuru olma rolüne daha sıkı sarılmaları gerekiyor.

STK’ların önemi

Kıymetli dostlar,

Toplumsal sorunlara göz yummak yerine, harekete geçmenin öneminin farkında olan dernek yönetimimiz ve derneğin aktif gönüllülerinin bu dergi gibi adımları her tür desteği ve takdiri hak ediyor. İçinde yaşadığınız topluma katkıda bulunmak önemli bir sorumluluktur. Sadece para ile değil, zamanınız, bilgi birikiminiz ile de içinde yaşadığınız topluma katkıda bulunabilirsiniz. Bu katkı, bir spor dalı ile de olabilir; yeri gelir mesleğiniz ile bazen de zamanınız ile olur…

Zamanınızın bir kısmını, enerjinizin ve hatta paranızın bir kısmını, bir noktada artık başkalarının acılarını ve sıkıntılarını dindirmek, kalkınma ve çözüm yolları üretmek için kullanmaya başlamalıyız. STK’lar, işte, bunun için bir iyi bir araçtır.

Hadis-i şerif’te, peygamber efendimiz (SAV);

“İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır“ buyuruyor.

Bu faydayı sağlamanın en güzel yolu da STK’lardır. STK’lar bunun için var. O yüzden de kaynaşma, destek kültürü; veren el olma ve bu yolla da iç huzura ve toplumsal barışa ulaşmayı amaç edinelim diyorum.

Ne mutlu böylesine faydalı işler ile meşgul olanlara ki; toplumdaki önemli bir açığı kapatan böylesine değerli işlerle meşguller. Boş vakitlerimizi, başkalarının hayatlarına dokunarak geçirmeye çalışmanın tatmini de manevi hazzı da çok farklıdır. Şikâyet etmeyi bir kenara bırakıp, değişimin bir parçası olmayı denemeliyiz. Çevremizdekileri de bu harekete destek olmaya davet etmeliyiz.

STK’lar, tam da bu doğrultuda;

  • Hem destek kampanyalarını yürütmek,
  • Hem toplumu ilgilendiren ortak sorunların çözümü için imece usulü hareket etme,
  • Hem yeni fikirlerin hayata geçirilmesi noktasında iş birliği ve ortaklık fikrini hayata geçirmek,
  • Hem kırgınlıklar ve huzursuzlukları bitirme,
  • Düğün gibi ortak sevinçleri paylaşma,
  • Taziye ve cenazeler gibi ortak üzüntüleri paylaşmak,

Için önemli birer platform da sunarlar.

Kalkınma sorunu ve sermaye

Değerli dostlar,

Bir bölgedeki üniversiteler, STK’lar, kamu kurumları, şirketler, araştırma merkezleri ve hatta finansal kurumların hepsi iktisatta sosyal sermaye dediğimiz kaynağın bileşenleridir. Bu yapıların her birinin hem kendi içinde hem birbirleri arasındaki karmaşık ilişkileri ve iş birlikleri bu sermaye türünün konusunu ifade eder. Değişim ve dönüşümün gerçekleşmesinde ise; üniversitelerin, Sivil Toplum Kuruluşlarının (STK), kamu kurum ve kuruluşlarının rolü son derecede önemlidir.

Güçlü bir güven ve iletişim altyapısı, diğer üretim faktörlerinin de verimliliğini artırır. Karşılıklı ilişkiler, kültürel normlar, enformel değerler ve yapılar ile sosyal ağlar ve STK’lar sosyal sermayenin kapsamını oluşturmaktadır.

Geçmişin özlemle anılan mahalle kültürü, o dönemlerin güçlü sosyal sermayesinin iyi bir ölçüsüdür. Benzer şekilde, kültürümüzde önemli bir yer tutan komşuluk ilişkileri, sağlam aile ve akrabalık ilişkileri, güçlü STK yapılanmaları ile Osmanlının sandıkları, vakıfları ve dernekleri de bu işin önemli bir parçasıdır. Kültürel değerlerin ve normların etkin olduğu, aile bağlarının hala sağlam olduğu Türkiye gibi ülkeler, hala, ciddi bir sosyal sermaye potansiyeli taşımaktalar.

Güçlü bir kurumsal yapı ve hukuk sistemi (Osmanlı’nınki gibi), yeterli üretim kaynakları (işgücü, teknoloji ve sermaye) ve girişimcilik kültürü gibi STK’lar da sürdürülebilir bir kalkınma ve büyüme hedefi için gerekli, hatta şarttır.

Bingöl’deki STK’lar, yeni yeni ortaya çıkıyor, güçleniyor ve topluma öncülük ediyor olsalar da, oldukça aktif ve etkililer. Etkin STK’ları ve sağlam dayanışma kültürü, kanımca hala, Bingöl’ün en önemli artılarından biri.

Ben STK’ların, özellikle de bu yönlerine vurgu yapmış olayım istedim.

Son söz

Henüz ilk sayıda, siz değerli okuyucuları fazla sıkmadan; sözlerimi, burada bitireyim istiyorum, müsaadelerinizle,

Derginin, bölgemizde, Bingöl’de ve Bingöl ile ilgili il dışındaki önemli bir açığı kapatacağını ve akrabalık, dayanışma kültürünü güçlendireceğini umut ediyorum. Bu gibi yeni girişimler ve fikirler, desteklenmeyi hak ediyor. Özelde Bingöl’ün, daha genelde de tüm Doğu ve Güneydoğu’nun temel sorunu kalkınma, zayıf işleyen ekonomilerdir. Bu yönde bilinçlenmeyi sağlayacak, dayanışma ve çözüm yolları yönünde atılacak her adım önemlidir, değerlidir.

Ben bu ilk sayı vesilesiyle, derginin yönetimini, emek veren herkesi yürekten tebrik ediyorum. Yine bu vesile ile; bu gibi araçlarla hepimizin toplanmasına, birlikte hareket etmesine aracı olan kıymetli dernek yönetimimize tekrar çok teşekkür ediyor,

Bu birlikteliğin, kaynaşmanın, bu güçlü duruşun; kimliğine ve geçmişine sahip çıkışın daha güçlü devamını dileyerek;

…

Saygılar sunuyorum.

Dr. Bilal Bağış,

Economist, Danışman, Stratejist ve Akademisyen

Subscribe

  • Entries (RSS)
  • Comments (RSS)

Archives

  • July 2022
  • May 2022
  • April 2022
  • March 2022
  • February 2022
  • December 2021
  • November 2021
  • April 2021
  • March 2021
  • December 2020
  • August 2020
  • July 2020
  • June 2020
  • May 2020
  • March 2020
  • February 2020
  • January 2020
  • December 2019
  • November 2019
  • October 2019
  • September 2019
  • August 2019
  • July 2019
  • April 2019
  • March 2019
  • November 2018
  • October 2018
  • August 2018
  • June 2018
  • May 2018
  • April 2017
  • March 2017
  • October 2016
  • July 2016
  • January 2016
  • December 2015
  • September 2015
  • May 2015
  • February 2015
  • January 2015
  • December 2014

Categories

  • Ekonomi
  • enerji
  • finance
  • Uluslararasi iliskiler
  • Uncategorized
  • welcome

Meta

  • Register
  • Log in

Blog at WordPress.com.

Privacy & Cookies: This site uses cookies. By continuing to use this website, you agree to their use.
To find out more, including how to control cookies, see here: Cookie Policy
  • Follow Following
    • EcoPolitics Café
    • Join 31,507 other followers
    • Already have a WordPress.com account? Log in now.
    • EcoPolitics Café
    • Customize
    • Follow Following
    • Sign up
    • Log in
    • Report this content
    • View site in Reader
    • Manage subscriptions
    • Collapse this bar